MAVİŞİSTAN
“AYRIM
Gigo kendine bir gözlük aldı
Neye baksa hep mavi görüyor
Gökleri mavi- denizleri mavi
Sevdiği kızın gözleri mavi
Mavi görüyor hep neye baksa
Etrafına bakınıyor burnunda gözlüğü
Sen diyorsun ki denizler mavidir
oldum olası
Sen diyorsun ki gökler mavidir
oldum olası
Yeni oldu bu diyor - inanmıyor sana
Gigo kendine bir gözlük aldı
Maviyi mavi görüyor artık
ZAHRAD – Çeviri: Can Yücel”
MAVİŞİSTAN
Dünya tatlısı Gigo
çocuk, harçlığını biriktirip, aldığı mavi gözlüklerle maviyi, mavi görüyor. Konu bu
denli basit; sihirli bir değnek rolu oynayan bir gözlükle, bütün gerçeklikleri görmek
istemeniz halinde, dünyada olup biten her şeyi olanca çıplaklığı ile görmeniz mümkün. Oysa bu güzelim ülkenin, gözünüzün
alabildiğine dört bir yanı, hem de gelmişi, geçmişi ve şu an devam edegelen geçişi de, görmek istemeyenler tarafından görülemeyen bir mavilik.
1915’li yıllarda
katledilen bir milyona yakın Ermeni komşumuzun jenosidi mavi.
Dersim’de süngülenen
binlerce insan mavi.
Zorla göç ettirilip,
evlerine ve mallarına el konulan Rumlar mavi.
Karda yürürken
“kart-kurd” sesleri çıkaran dağlı Türk olan Kürtler mavi.
İnançlarından dolayı
gayri insani muamelelere maruz kalan, horlanan, baskı gören Aleviler mavi.
Ateşe verilen binlerce
Kürt köyü mavi.
Savaş uçakları ile
yerle bir edilen doğa mavi.
Alış veriş merkezleri
yapılmak için yok edilen parklar, kökünden sökülen ağaçlar mavi.
Yerinden yurdundan
edilen milyonlarca Kürt mavi.
Vahşice öldürülen
binlerce faili meçhul mavi.
Yalan dolan dolu tarih
mavi.
Terazisi oldum olası
bozuk adalet mavi.
Kuşların uçmadığı,
kervanların geçmediği dağ başlarında öldürülen, her iki tarafın binlerce yoksul
çocuğu mavi.
Alınan rüşvet,
hortumlanan devlet kasası, yolsuzluklar, ihaleler, torpiller, “gelen
yakinimdir” yazan kartvizitler mavi.
Gözaltında kayıplar
mavi.
Jitem, ergenekon, kontrgerilla mavi.
Jitem, ergenekon, kontrgerilla mavi.
Annelerin görülmeyen
gözyaşları, duyulmayan çığlıkları, dinmeyen acılar mavi.
İşkenceler, foseptik çukurları, darbeler, tecavüzler, küfürler,
hakaretler, kötü muamele, faşizan baskılar mavi.
“Türkiye seninle gurur
duyuyor”, Allahu ekber nidaları ile yapılan linçler, işlenen cinayetler mavi.
Milyonların yaşadığı
onur kırıcı, dizboyu yoksulluk mavi.
Milyonlarca gencin
işsizliği mavi.
Karanlığa dört nala
koşuş mavi.
Maraş, Çorum,
Sivas-Madımak mavi.
Kızıldere, Susurluk,
Robotski, insanına dışkı yedirilen Yeşilyurt Köyü mavi.
Zengin ve fakir
arasındaki dipsiz uçurum mavi.
Nazım Hikmet, Deniz, Yusuf, Hüseyin,
Kaypakkaya İbrahim, Anter Musa, Kaya Ahmet, Güney Yılmaz mavi.
Başı açık, başı kapalı
kadınlar mavi.
Edebi ile rakı-şarap
içen mavi.
Zorunlu din dersi mavi.
Çocuk istismarı mavi.
Töre cinayetleri mavi.
Magandalar mavi.
Trafik canavarı mavi.
Milli eğitim, milli
fizik, milli matematik, milli değerler mavi.
Madenlerde “yüzme
bilmediklerinden” dolayı ölen madenciler mavi.
İş güvenliği mavi.
Türke yapılan Türk
propagandası mavi.
"Bir Türk Dünyaya
bedeldir" mavi.
Minikcik çocukların
varlıklarını başka varlıklara armağan etmesi mavi.
“Ne mutlu Türküm”
diyebilmek mavi.
Türk’ün Türk’ten başka
dostunun olmaması mavi.
Hep başkalarının askeri olma
merakı mavi.
Ermeni kökenli bir şair
olan Zahrad’in ayrılık şiirindeki Gigo adlı çocuk aldığı mavi gözlükle denizin,
gökyüzünün ve sevgilisinin gözlerinin mavi olduğunu görüyor. Ülkemizde de
devletin her kademesindeki yetkiliye, görevliye ve mavilikleri sarı gören daha
milyonlarca insana, saymaya çalıştığımız ve sayamadığımız daha yüzlerce maviyi
görmeleri için milyonlarca mavi gözlük mü almak gerekiyor, acaba. Bu gözlükler
ile Gigo çocuk gibi onlar da, ülkemizdeki yüzlerce maviliği görebilirler mi? Belki
de yapılması gereken eğitimin milli olmaktan çıkarılarak, mavileştirilmesi midir?
Amsterdam, 9 Aralık 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder