16 Haziran 2020 Salı

ELLISA VE LEONARD COHEN ATIŞMASI





ELLISA VE LEONARD COHEN ATIŞMASI

(Leonard Cohen "Everybody Knows" şarkısı)


Leonard Cohen:
“Herkes biliyor, zarların hileli olduğunu,
herkes parmaklarını çapraz yapar yuvarlarken
herkes biliyor, savaşın bittiğini
herkes biliyor, iyi adamların kaybettiğini
herkes biliyor, dövüşün hileli olduğunu
fakirler fakir kalır, zenginler zenginleşir
hep böyle gider,
herkes biliyor.”

Ellisa:
“Ben de biliyorum ama hile hurda ile işim olmaz ki benim. Boşuna arayış içine girmeyin, benim tarağımı bu bezlerde bulamazsınız. 'Ben bilmem merkez bilir.' dermiş kadim Anadolu’da zabit türünden birileri. Zarlarla da hiç işim olmaz benim, hele de hileli olanlarla asla. Amsterdam’da yirmi dördünde kendi halinde güzelce de sayılan, tomurcuklu çiçeği burnunda genç bir kızım ben. Adım Ellisa’ dir benim. Uzun, lüle lüle altın sarısıdır saçlarım, serin çam ormanı yeşilidir gözlerim. Alımlı nar alıdır dudaklarım. Akça pakçadır gül tenim. Kuş misali çırpınan bir canım var benim. Delişmen ve şaşılası bir kocamanlıktadır yüreğim. Yüreklerini hoplatırım erkeklerin. Anlatayım mı daha? Üstü kalsın, öyleyse.
Ne o, yanlış duymadım değil mi? Savaş mı bitti dediniz? Hangi savaştan söz edersiniz, kuzum benim? Varsın biten savaş olsun. Oh olsun. İyi de olmuş. Fabrikalarında paslansın, çürüsün, küflensin ve koksun silahları kalın enselilerin. Hem ne diye çıkarırsınız ki savaşları? Ananız ağlamıyor ki sizlerin. Hani derler ya sevişmek varken!
Kaybetmesine kaybedecektir iyi adam elbette, var olan insani kusurlarıdır buna neden. Bıraksın vicdansızlar fakiri fakir, eylesinler kendilerini de zengin, hem de bir ömür boyu kodaman. Yazık, hem de çok yazık, yılan ağzındadır fakirin kısmeti. Yağmalayıp talan etsinler dünyayı. Güzellik boğacak bir gün şiş göbekli tufeylileri. Öyle ki,  böyle gelip böyle gideceği biraz şüpheli. Tekerlerine çomak sokmaya başladı dünyanın dört bir yanında güzel yürekli insanların ileri düşüncelileri. Bu kervan yürümeyecek, suda yüzdürülmeyecek eskisi gibi peynir gemileri. Herkes biliyor artık heykellerinin bir bir yıkıldığını dünya insanlığına zararı olan soysuz haramilerin. Denizlere, göllere ve sokaklara atılıyor sömürgeci ırkçıların bronzdan, tunçtan metreler boyu heykelleri.”

Leonard Cohen:
“Herkes biliyor, geminin su aldığını.
Herkes biliyor, kaptanın yalan söylediğini,
herkeste bu buruk duygular
sanki babaları ya da köpekleri ölmüş gibi.”

Ellisa:
“Doğrudur, gemi her yerinden çürüdü su alıyor tabii ve dediğin gibi biliyor herkes bunu. Zamanında hiçbir beis görmedi ki bu gidişattan, rantın doymaz efendileri. Teyellemene gerek yok delimtrak aklımı. Çoktan şaşıdır rotası geminin. Demir atamayacak hiçbir limana, karanlık sulara gömülecekler, son seferleridir bu gemilerin. Görünen köy iki adımlık yol, içmiyorum, ama mesafe bir sigara içimi. Kaptanın mumunun yatsı öncesi söndüğü dünya alemin malumu. Sağır Sultan da bundan değildir bihaber.
Burukluk duyulan derin hüzündendir, insanda var olan vicdandandır kendileri. Kötü gidişatın getirisidir bu hissiyat. Dedim ya; ben bilmem merkez bilir. Bildiğim her sabah uyanırım şehri Amsterdam’da. Alırım elime bir faraş, bir süpürge, bir de çöp torbası. Çöplerini topluyorum sokaklarında mahallemin. Gönlüm razı gelmiyor, öteye beriye atılmasına çöplerin. Kızmıyorum kimselere, Ama atıyorlar işte her bir yere çer ve de çöplerini. Temizlediğim her köşe mutlu eder beni.
Kara kızım köpeğim de yanımda. Babacığım Frank, anacığım Marie’nin yanında çok şükür yaşıyor kendileri. Aşıktır anacığıma ilk günkü gibi. Sırılsıklam aşıktır anacığım da ona. Kıskanırım onların burçları yüksek aşklarını. Sevgim ve gururum fazladır onlara dair.”

Leonard Cohen:
“Herkes biliyor, beni sevdiğini bebeğim.
Herkes biliyor, gerçekten sevdiğini.
Herkes biliyor, sadık olduğunu.
Bir iki akşam eksik, fazla
herkes biliyor, ihtiyatlı olduğunu.
Ama tanışman gereken o kadar çok insan vardı ki,
giysilerin olmadan
ve herkes bunu biliyor.”

Ellisa:
“Yok öyle bir şey. Seninki sadece bir sanrı. Körler pazarında ayna satıyorsun. Gelin güvey oluyorsun kendi kendine, seni gidi kart horoz! Bebeğin falan da değilim. Yüz yaşıma da gelsem ben yalnızca anne ve babamın bebeğiyim. 
Ben bilmiyorsam kimsecikler de bilmiyor demektir. Hadi oradan, nereden çıkardın seni gerçekten sevdiğimi? külliyen yalan, yok öyle bir şey. Ama ne yalan söyleyeyim severim şarkılarını ve sözlerini. Gerçekten sevdiğim tarzın ve sesindir benim. Arama bende daha fazlasını. Vardır benim de bir sevdiceğim. Hem nasıl da döndürür başımı kendileri.
Sadıklığım iyi bir dinleyicin oluşumdandır. İmdi bundan gayrısını arama derim. Olmaz. Her şey tam ve yerli yerinde olmalı. Kaygılıyım, ihtiyatım geleceği içindir dünyanın. Çevre temiz olmalı. Dünya kirletilmemeli derim. İnsanca yaşanmalı. Aslan yattığı yerden belli olmalıdır. İnsanlık onurudur kirletilmemesi yaşadığımız yerin.”

Leonard Cohen:
“ve herkes biliyor, salgının yaklaştığını.
Herkes biliyor, hızlı hareket ettiğini.
Herkes biliyor, çıplak adamın ve kadının
sadece geçmişin parlayan birer kalıntıları olduğunu.
Herkes biliyor, sahnenin öldüğünü.
Ama yatağında bir sayaç olacak,
açığa vuran
herkesin bildiği şeyi.”

Ellisa:
“Evet. Sonunda; 'Hop hemşerim.' dedi dünya. Işık hızıyla sarıp sarmaladı ve yeryüzü oldu hepten iflah olmaz bir salgın yeri. İnsanlar ölüyor. Acaba çok mu hor kullandı insanlar güzelim ışıltılı gezegenlerini? Bir virüsün esaretinde insanlık, yüreklerine sığmayan korkuları. Dokunmak sevmekten gelir, dokundurmuyor parmağının ucunu kendisine kimse kimseleri. Aylardır evlerinde tüneyip kaldı herkes. Fanusundan hapis kalakaldı başlarını dahi çıkaramadı kimsecikler. Devletler gri yüzlerini buruşturup dört koldan yasaklar yağdırdı, yine de yetmedi.
Sahne tepe taklak oldu, sımsıkı kapanıverdi perde. Hani yeni senaryolar nerede?
Ne diye bir sayaç olacakmış ki yatağımda? Alabildiğine özgür ruhlu bir kadınım ben. Savaşmam sevişirim istediğim zaman ve yerde. Sana ne bundan? Her seviştiğimde çentik mi atacak yatağıma koyduğun sayaç. Hayır. Hayır… Her sevişmem derince yüreğime kazınacak. Açığa vuran hiçbir şey olmayacak. Sevdiğimle sevişmelerimiz mahremimiz ve bizde gizli kalacak.”  

Leonard Cohen:
“Herkes biliyor, başının belada olduğunu.
Herkes biliyor, neler yaşadığını.
Calvary’ nin Tepesindeki kanlı çarmıhtan,
Malibu sahillerine kadar.
Herkes biliyor, parçalara ayrıldığını.
Bu kutsal kalbe son bir kez bak.
Patlamadan önce
ve herkes biliyor.”

Ellisa:
“Hiç de değil, neden olsun ki başım belada, değilse de bir elim yağda bir elim balda. Varsın olmasın. Yine de yaşadığım güzelliktir, yoktur ötesi. 
Bilmem Calvay Tepesini ve de kanlı çarmıhını. Gerekmez, uzağımda olsun kan. Malibu bir içkidir bildiğim, bilemem sahilini. Bilinir yekpareliğim. Parçalara falan ayrıldığım yoktur benim. Kendimi sadece parçaladığım; kirletmeleridir insanların salt kendilerinin olmayan dünyalarını.
Kalbine bakan bulunur, merak etme bulunur birileri. Derler ya; vardır her satıcının bir alıcısı. Her kalp kutsaldır elbet, içinde uçuşuyorsa iyilik perileri.”

Leonard Cohen:
“Herkes biliyor, herkes biliyor.
Hep böyle gider,
herkes biliyor.”

Ellisa:
“İyisin hoşsun. Sanki; sanırsın akıl kumkuması kendini. Ar dediğin depreşsin biraz sende de. Tiratlarının gelmedi bir türlü sonu. Sende bu ne dizginsiz retorik. Kafidir bu kadar hezeyan. Sesin de güzel ama ne laftan anlamaz adamsın sen. Abes ama körler pazarında ayna satar gibisin. Hiçbir bok bildikleri yok, biliyor dediklerinin. Devran dönecek, yakında çıkacak her şeyi tersine çevirecek bir anafor. Geldi sergüzeştlerin de sonu. Çöpün kısası, uzunundan pek yakında hakkını soracak!
Var git adam var git, başımda durma ne olursun zangoç gibi. Yeter. Daha çok Lafugüzaf etme, işim gücüm var benim. Gel Kara Kızım. Bak bir elimde faraş ve süpürge, öteki elimde çöp torbası. Arındırmalıyım mahallemin sokaklarını çerden çöpten. Kalın sağlıcakla, Aleykümselam cümleten.”  

Amsterdam, 16 Haziran 2020



https://www.youtube.com/watch?v=Lin-a2lTelg



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KORKU

      KORKU   “Elimde değil Olric! Ne efendimiz? Elleri Olric elleri…”   Oğuz Atay - Tutunamayanlar   Fırtınalı bir denizin da...